Çiftliklerimizin tamamında uygulanan üst düzey biyogüvenlik kuralları sayesinde piliçlerimiz hastalıklardan korunur. Piliçler, özellikle yaşamlarının ilk haftalarında, daha fazla bakıma ve ilgiye ihtiyaç duyarlar. Çiftliklerimizde piliçlerimizin sağlıklarının nasıl korunduğunu, sterilizasyon çalışmalarını ve biyogüvenliği sağlamak için ne gibi önlemlerin alındığını öğrenmek için lütfen tıklayın!

Ürünlerimizin güvenliğini sağlamak için tüm çiftliklerimizde başarısı kanıtlanmış “biyogüvenlik” programları uygulanır.

“Biyogüvenlik”, hastalıkların çiftliklerimize girmesini önlemek için uygulanan çalışmaların bir bütünüdür. Biyogüvenlik kuralları tüm çiftliklerimizde üst düzeyde uygulanır ve hiçbir şekilde taviz verilmez. Konuyla ilgili katı yaptırımlarımız vardır ve kuralların dışında uygulama yapan yetiştirici çiftliklerimizle işbirliğimizi sonlandırırız. Çiftliklerimiz biyogüvenlik kuralları çerçevesinde bölgesel çevre koşulları dikkate alınarak inşa edilir. Yabani ve evcil hayvanların girişini engellemek üzere etrafı çevrilidir. Sorumlu çiftçilerimiz dışında çiftliklerimize girişler yasaktır. Yetkili personelin giriş ve çıkışlarında dezenfeksiyon işlemleri kusursuz uygulanır. Böylelikle piliçlerimizin hastalığa sebep olabilecek organizmalarla teması en aza indirilir.

Çiftçilerimiz için genel ve bölgesel biyogüvenlik eğitimleri düzenlenir ve veteriner hekimlerimiz tarafından düzenli olarak bölgesel bilgilendirmeler yapılır.

Çiftliklerimiz civcivler gelmeden önce 10 gün boyunca temizlenir, tümüyle sterilize edilir ve sağlıklı bir üretim için hazırlanır. Tamamen doğal ve steril temiz altlıklar serilir, su ve yem düzenekleri hazırlanır. Ortam ısısı ve havalandırma mevsime göre uygun hale getirilir. Bu işlemler profesyonel ekibimiz tarafından her çiftliğimize uygulanır. Ardından civcivlerimiz steril koşullarda nakliye araçlarımızla çiftliklerimize ulaştırılır.

Civcivler yaşamlarının ilk 2 haftasında hastalıklara karşı daha hassas olurlar, daha çok ilgiye ve dikkate ihtiyaç duyarlar. Bu dönemde çiftçilerimiz civcivlerimizin yeterli miktarda yem ve su aldıklarından, sağlık durumlarının iyi olduğundan emin olurlar. Bu esnada üşümemeleri için ortam sıcaklığı da artırılır. 2. haftadan sonra civcivler tüy dökmeye başlar. Yumuşacık ince tüylerin yerini daha kalın tüyler alır. Bu da artık civciv olmadıklarının, büyümeye başladıklarının göstergesidir. Bu süreçte artık büyümekte olan piliçlerimiz için yeni alanlar açılır ve daha rahat hareket etmeleri sağlanır. Devam eden biyogüvenlik uygulamalarıyla beraber çiftçilerimiz piliçlerin sağlıklı büyüme ve gelişim gösterip göstermediğini gözlemler. Çünkü her ne kadar en hassas dönemi geçmiş olsalar da çiftçilerimiz tüm büyüme süreci boyunca dikkatli olmak zorundadır. Tüm çiftliklerimizde uygulanan biyogüvenlik programları veteriner hekim gözetiminde ve denetimindedir. Tespit edilen en ufak bir eksikliğe hemen müdahale edilir ve çiftçilerimiz anında bilgilendirilir. Olası hastalıkların oluşmasını ve yayılmasını baştan önlemek için yerine getirilmesi gereken tüm katı kuralları uygulayabilmeleri konusunda destek sağlanır. Bazen tüm kontrollere ve biyogüvenlik uygulamalarına rağmen tıpkı insanlar gibi piliçler de hastalanabilir. Bu da bütün sürünün sağlığını tehdit edeceğinden sadece hastalığın tedavisi için veteriner hekim kontrolünde hasta olan sürüye antibiyotik uygulaması yapılır.

Ocak 2006 tarihinden itibaren Avrupa Birliği (AB)’nde olduğu gibi ülkemizde de büyüme ve gelişme amaçlı antibiyotikler tamamen yasaklanmıştır. Bu tarihten beri antibiyotikler sadece tedavi amaçlı olarak kullanılmaktadır. İlaç tedavisi ilaçların yasal arınma sürelerine riayet edilerek kesimden önce mutlaka uygun zamanda sonlandırılır ve kesimden önce kalıntı testi yapılır. Avrupa Birliği Mevzuatı ile uyumlu “Kalıntı İzleme Programıyla uygulama çok sıkı şekilde denetlenir ve kesim öncesi pilicin antibiyotikten arınmış olduğundan emin olunur. Kesimin her aşaması resmi veteriner hekimler tarafından denetlenir ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yönetmeliklerince uygun olmayan piliçlerin kesimine kesinlikle izin verilmez.

“Kalıntı İzleme Programı”, insan sağlığına zararlı olabilecek maddelerin ve kalıntılarının var olup olmadığının araştırılmasıdır ve bu yasal bir zorunluluktur.

Günümüzde antibiyotik direncine yönelik endişelerin artmasıyla, tüketicilerimiz özellikle çiftlik hayvanlarında antibiyotiklerin rolü hakkında bilgi sahibi olmak istiyorlar. Bu nedenle; antibiyotikleri niçin ve nasıl kullandığımız, antibiyotik direncini azaltmak için hangi önlemleri aldığımız, hayvan hastalıklarının tedavisinde kullanılan antibiyotiklerin etkinliği ile ilgili bilgi vermek ve en önemlisi tüketicilerimize güvenli gıda sunmak amacıyla “Şenpiliç Antibiyotik Politikası” oluşturduk.

Antibiyotik Politikamız

Başta veteriner hekimlerimiz tarafından çiftliklerimizde olmak üzere, yem fabrikalarımızda kesimhanelerimizde, laboratuvarlarımızda ve kalite kontrol departmanlarımızda, kısacası tüm birimlerimizde antibiyotik politikamız uygulanmaktadır.

Antibiyotik politikamız kapsamında;

  • Büyütme amaçlı antibiyotik asla kullanmayız.Veteriner hekimlerimiz tarafından sürüde hastalık teşhis edildiğinde tedavi ve hastalığı kontrol altına almak amacıyla prospektüsünde belirtilen kullanım alanına uygun olarak antibiyotik uygularız ancak beşeride kullanılan antibiotik uygulaması tercih edilmez.
  • Gerektiğinde teşhis için laboratuvar testleri veya hızlı test kitlerinden yararlanırız.
  • Çiftçilerimiz veteriner hekimlerimizin reçetesi olmadan asla antibiyotik kullanamazlar.
  • Aksi halde bu çiftlikler üretim zincirinden çıkarılır.
  • Kalite Kontrol birimimiz rutin olarak tüm çiftliklerimizde antibiyotik kalıntısı denetimleri yaparak kontrolü sağlar.