Türkiye’deki tesislerin tamamında piliçlerin kesimi İslami usullere uygun olarak yapılmaktadır. Müslüman olan ülkemizde başka türlü kesim yapılması söz konusu olamaz. Tesislerin tamamı helal sertifikasına sahiptir. Bu sayede Müslüman Ülkeleri’ne ihracatlarımızı da gerçekleştirebilmekteyiz. Türkiye’de piliçlerin kesim standartları, Diyanet İşleri Başkanlığı ve BESD-BİR tarafından davet edilen, merkezi Cidde’de bulunan FIQH Akademisi uzmanları tarafından da incelenmiş ve kesim sisteminin İslami kurallara uygun olduğu rapor edilmiştir.
Kuru kesimde pilicin tüy dipleri buharla yumuşatılarak yolunurken, sulu kesimde pilicin tüy dipleri suyun içinden geçirilerek yumuşatılır ve yolunur. Her iki teknikte de amaç tüy diplerinin yumuşatılarak deriye zarar vermeden kolayca yolunmasıdır. Kuru kesim son yıllarda geliştirilen bir teknoloji olup kullanımı fazla yaygınlaşmamıştır. Daha yaygın kullanılan sulu sistemlere göre tüketici açısından önemli bir avantaj sağlamamaktadır. Öte yandan su ile yapılan işlemde, su devirdaimi ve sıcaklığı gibi parametreler devamlı kontrol altında tutulmaktadır. Bu açıdan bakıldığında hijyen açısından sulu sistemin daha kontrollü olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizde her iki türlü çalışan tesislerimiz de mevcuttur. Usulüne uygun olarak doğru şekilde yönetilen bu tesislerde, helal sertifikaları, hijyen sertifikaları da mevcuttur ki bu da her iki yöntemin de ülkemizde geçerliliğini göstermektedir.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından en iyi şekilde denetleme yapılan sektörlerin başında beyaz et sektörü gelmektedir. Üretimin sayılı entegre firma tarafından yapılması da Bakanlığın kontrol işini kolaylaştırmaktadır.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ne tür denetimler yapar. Özetlersek:
Sektörün oluşturduğu Sağlıklı Piliç Bilgi Platformu da bağımsız kuruluşlara kendi üyelerini denetletmekte ve belirlediği üst seviyedeki standartların daha üzerine çıkılması konusunda çaba göstermektedir.
Ülkemizde kanatlı sektörü üretim süreçleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından sürekli ve titizlikle takip edilmekte ve denetlenmektedir. AB standartlarında üretim yapılıyor olmasına rağmen AB ülkelerine ihracat gerçekleştirilememesi tamamen AB’nin siyasi yaklaşımından kaynaklanmaktadır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın önümüzdeki günlerde bu konudaki çalışmaları hızlandırarak sorunu çözmesi sektörün en büyük beklentisidir.